Arıcılar arasında preboli yada arı zamkı olarak da bilinen propolis, arıların kovan içinde yer alan peteklerin sterilizasyonunu sağlamak, dışarıdan gelen böcek, mantar, bakterilere karşı kovanı korumak, bal peteklerini onarmak ve güçlendirmek için kullandığı bir üründür.
Propolisin yaklaşık %50’lik kısmını balsam yani reçine (bitkilerden gelen faydalı antioksidanlar), geri kalan büyük çoğunluğunu ise (%30 – %45) balmumu oluşturur. Propolisin şifası, reçine olarak belirtilen kısmından gelir. Arıların, bitkilerin faydalı kısımlarından topladığı bu reçinenin içerisinde, m-Kumarik asit, Rutin, Apigenin, Kamferol, Krisin, Galangin, Kafeik asit, p-Kumarik asit, Ferulik asit, Sinnamik asit, Pinosembrin, Quersetin, Artepilin C, Genistein, Kafeik asit fenetil ester fenolik, flavonoid bileşenleri yer alır. Bu bileşenler, propolise antioksidan, antibakteriyel, antiviral, antifungal, antienflamatuar ve antikanserojen özellik kazandırırlar. Propolisin geri kalan büyük kısmını oluşturan balmumu ise insan vücudunda sindirilebilir özellikte değildir. Dolayısıyla, propolis kovandan elde edildiği ham hali ile insan tüketimine uygun değildir. Uygun hale getirilmesi için mutlaka ekstrakte edilmesi yani özütlenmesi gerekir. Bu özütleme aşamasında, propolisin içerisindeki balmumu uzaklaştırılarak, propolise faydalı özellik kazandıran bileşenler ekstrakte edilir. Bu uzmanlık gerektiren bir işlem olup mutlaka uzman gıda mühendisleri kontrolünde ve uygun altyapı ve ekipman ile yapılmalıdır.
Günlük antioksidan ihtiyacının karşılanması için yetişkinler de 20 damla, çocuklar için ise günde en az 10 damla tüketilmelidir.
Propolis;
* Antioksidandır
* Antiviraldir.
* Antibakteriyeldir.
* Kansere karşıdır
* Ağız ve diş sağlığında kullanılabilir.
* Bağışıklık sistemini güçlü derecede etkiler ve sağlamlaştırır.